15 Eylül 2008 Pazartesi

Unutulmaz dostumuz limonata

Unutulmaz dostumuz limonata

Kimi içine zencefil, kimi nane, kimi ise portakal kabuğu ekler. Taze yapılmışı dil burkar, çene sızlatır ilk içişte. Önce bir bardak diye başlarsınız içmeye, ama hava sıcaksa devamı bardak bardak gelir

Unutulmaz dostumuz limonata
Şanlıurfa'nın Viranşehir İlçesi'nde yaşayan 65 yaşındaki Casim Börek, 47 yıldan bu yana sokak sokak dolaşarak kendi hazırladığı limonatalarla vatandaşları serinletiyor.
Ramazan BİNGÖL

Sıcak, nemli, bunaltıcı yaz günlerinin başlamasıyla birlikte serinletici, soğuk içecekleri daha fazla tüketir olduk. Bu sıcak havalarda hem sofralarımızı zenginleştiren hem de sağlıklı keyif veren içecek alternatiflerimiz yeterince olmasına rağmen çoğumuz nedense gazlı içeceklere yönelmeyi tercih ediyor. Öyle ki meyan, koruk, kızılcık şerbetlerinden, buz şuruplarından, limonatadan bi haber hale geldik. Halbuki hayatımızda gazlı içecekler olmadığı dönemlerde şerbetler, şuruplar, limonatalar vardı. Çocukluğumdan aklımda kalan renkli renkli buz şurupları vardı. O zamanlarda buz rendelenip içine renkli şuruplar konulurdu. Sıcağın da etkisiyle oynamaktan yorgun düşünce, serinlemek için lıkır lıkır içerdik o enfes şurupları.

Serinletici şuruplardan olan limonata, sıcaktan bunalanların serinlemesi için birebirdir, her evin buzdolabında bulunması gerekir. Limon, su ve şeker karışımından ibaret basit bir içecek gibi görünse de, lezzetli bir limonatanın reçetesi daha karmaşıktır. Kimi içine zencefil, kimi nane, kimi ise portakal kabuğu ekler. Taze yapılmışı dil burkar, çene sızlatır ilk içişte. Hastayken boğaz yakar, çatlak dudakları acıtır, ama bir o kadar lezzetlidir limonata. Önce bir bardak diye başlarsınız içmeye, bir de hava sıcaksa devamı gelir de gelir bardakların, ta ki sürahinin dibine kadar.

Türk mutfağında limonata

Türklerin limonatayla tanışması 14. yüzyıla dayanıyor. Akdeniz'in mucizevi limon şerbeti olarak da adlandırılan limonata önceleri sarayın imtiyazlı içeceği olarak Türk sofralarında yerini almış, daha sonra bütün şehirlere yayılarak sevilen bir içecek haline gelmiş.

Evlerin buzluk denilen bölümlerinde saklanan bu meşrubat, yemekten önce veya sonra serinlemek amacıyla içilirdi. Limonatanın soğutulmasında çok değerli olan kar ve buz kullanılırdı.

Ayrıca limonatadan ziyade meyvelerin taze sıkılmışı şerbet veya kaynatılıp saklanılanı olan şuruplar eski sofralarımızı hem zenginleştirir, hem de sağlıklı keyif verirdi. Limonatanın da içinde bulunduğu nar, demirhindi, meyan, vişne, kızılcık, limon, gül, bal, koruk şerbetleri, Türk evinin temel içecekleri olarak her evin serin kilerinde yer alırdı.

Evlerde hazırlanan bu içecekler evin büyük hanımı tarafından veya onun denetiminde biri tarafından yapılırdı. Bu içecekler meyvelerin şekerli su içinde kaynatılarak özleştirilmesi ve tülbentten geçirilerek şişelerde muhafaza edilmesi suretiyle hazırlanırdı. Günün her saatinde serinletici olarak özel ibrikler içinde ikram edilir ya da yemeklerde su yerine ikram edilirdi.

Şerbetler yaz aylarında hemen her şekerlemeci dükkanında satılırdı. Şekerlemeciler hazırladıkları şerbetleri cam şerbetliklere doldurur, soğuk olması için içine bolca buz ilâve ederlerdi.

Yaz aylarında da seyyar şerbetçiler bellerine doladıkları bardaklarıyla dolaşırlar, hemen her işlek bir caddede bir şerbetçiye rastlanırdı. “Şerbet var Şerbet! Buz gibi buz, otuz iki dişe birden keman çaldırıyor” diye bağırarak caddeleri turlarlardı.

Bazıları sattığı şerbetin ismini haykırırdı;

“Haniya, limon şerbetim”

“Buuuuuzzzzz gibi!”

“Şifalıdırrr, hararet söndürüürrrr!” diye satarlardı.

Bazı şerbet ve su satıcıları ise bağırmazlar bunun yerine bardak şakırdatırlardı. Şerbeti musluğu üstünden aşağı kıvrılan güğümlerde sırtlarında taşır, hafifçe eğilerek boşaltırlardı.

TARİF (100 bardak için)

Malzemeler: 2,5 kilo toz şeker - 24 iri limon - 19 lt. su

Yapılışı: Limonlar iyice yıkanır. Sarı olan kısımları rendenin ince kısmıyla rendelenir ve toz şeker ile ovulur. Kalan bütün limonlar dilimlenip aynı şeker ile harmanlanarak ovma işlemine devam edilir. El ile sıkılan limonların posa kısımları suyun içine atılıp tekrar sıkılır. Bu işlem aynı şekilde 5 kez tekrarlanır. Elde edilen karışım önce süzgeç ile daha sonra tülbent ile süzdürülür ve soğutularak servis yapılır.

Hiç yorum yok: